Bu başlık en uygunu oldu sanırım,aslında çok şey birikti yazmam ve paylaşmam gereken ama üzerime bir miskinlik çöktü desem yeridir.Hani bu işten para kazanıyor olsam kesin düşüşteydim belki de batmak üzereydim bu kadar çok yazmaya ara verilir mi?
Veriliyormuş demekki,son yazım Kos'ta kaldım.Sonrasında yazmak içimden nedense gelmedi demekki bir dış birde iç etkenler vardı herhalde , Şuan nasıl oldu da yazıyorsun dediğinizi duyar gibiyim.Geçtiğimiz haftasonu 'Girlshygirlguid' yani sevgili Gözde ile konuşurken ikimizde bu molayı abarttımızı farkettik,artık işbaşı yapmalıyız diye düşündük ve şimdi sizlere yazıyorum hatta eskıden her ay 30 gunde post yazmasamda 20 yı gececegıme belırlı yerlere söz vermıştım şimdi bu sözü tutmam gerek ve yazmaya geri dönüyorum,ayrıca sevgili 'Yeşim Mutlu'nun blogunda misafir blogcu olarak özellıkle gezi konularında rehberlık etmeye çalışıyorum,sevgili yeşim tatilden döndüğünde devam ediyor olacağım tabiiki.Yani önümüzdeki günlerde orada yeni bir yazımı görmeniz an meselesi :)
Bugün bizi bununla mı oyalayıp günü kapatacaksınız diye düşünenler çok yanılıyor,bugün bloggerdan sonra modacı vs.. olmuş kişilerin sayfalarını konuşmak istiyorum,bir çok kişi huzursuz da olabilir bunları güzelce değerlendirebilir de tabiiki.Ben belki işin mutfağından hatta bir çok kısmından olduğum için mi bu açıdan bakabılıyorum bilmiyorum ama tasarımcı her zaman eleştiriye açık olmalıdır.Tek tek kimler olduğunu yazmayacağım.Zaten klasikleşmiş bir şey var,alınganlar gene kendini belli edecektir.
Lafı çok dolandırmayalım,bu konuya en ıyı yazıyı en yakın zamanda Sevgili 'moda haftası' yazmıştı,okuduğumda öyle hoşuma gitmişti ki,en baştada en sevdiğim hocalarımdan Vural Gökçaylı'nın yazısı vardı.
Ondan öğrendiğim şeyler bır proje bazlı başladı sonra ders aldım sınıfından ,her dakka bir şey öğrenebileceğiniz değerli insanlardandır kendisi.Bu bir dip not olsun bu yazıda.
Şimdi Gelelim şu bloggerdı şimdi modacıyım diyenlere,uzun uzadıya gezdim ılk başladıklarından şimdiye sayfalarını,özellıkle bır tanesı bir kabustu ınsan hanı rüküş olurda bu kadar mı dersiniz,zaten başta yorum yazanı azmış sonra bır artmış sonrası zaten fecaat,şimdi markası orjınal olmayan şeyi öyle gibi yazan hoş gözukmuyor gözume ,ama bunu sırf onu tanısınlar bıraz parası degıl cok zengınmıs gıbı görsunler diye yapıldığının anlaşılması ise korkunç,başka bir tanesine geçelim o ise sözde başlarda kendini geliştiriyor gözüküyor sonrası sadece reklam dayalı ilişkiler kadar sahte,
Başka bir örnek ise markayı gözumuze sokuyor bariz amaç marka kullanıyorum zenginim mantığımı bunu bir anlayamadım bu gezdiklerimde,saklı isimler,gizli hikayeler,kurgular,yada çok gerçekci ama bunlardan yoksun olana 'ilerde bende böyle olacağım işte 'der gibi örnek teşkil etmeye calışamalar mı?Bu sayı toplamda 10 kişiyi geçmiyor ama ego ile ilgilide bir sorun sanki.
Zaten klasık dıyorum ya alınganlar sosyal medyada yakında sacmalar,ama bunu düzgün bir eleştiri gibi herkes okusa olmaz mı acaba diyorum...:))
Haydi Diğer yazıya doğru koşalımmm:)))
Veriliyormuş demekki,son yazım Kos'ta kaldım.Sonrasında yazmak içimden nedense gelmedi demekki bir dış birde iç etkenler vardı herhalde , Şuan nasıl oldu da yazıyorsun dediğinizi duyar gibiyim.Geçtiğimiz haftasonu 'Girlshygirlguid' yani sevgili Gözde ile konuşurken ikimizde bu molayı abarttımızı farkettik,artık işbaşı yapmalıyız diye düşündük ve şimdi sizlere yazıyorum hatta eskıden her ay 30 gunde post yazmasamda 20 yı gececegıme belırlı yerlere söz vermıştım şimdi bu sözü tutmam gerek ve yazmaya geri dönüyorum,ayrıca sevgili 'Yeşim Mutlu'nun blogunda misafir blogcu olarak özellıkle gezi konularında rehberlık etmeye çalışıyorum,sevgili yeşim tatilden döndüğünde devam ediyor olacağım tabiiki.Yani önümüzdeki günlerde orada yeni bir yazımı görmeniz an meselesi :)
Bugün bizi bununla mı oyalayıp günü kapatacaksınız diye düşünenler çok yanılıyor,bugün bloggerdan sonra modacı vs.. olmuş kişilerin sayfalarını konuşmak istiyorum,bir çok kişi huzursuz da olabilir bunları güzelce değerlendirebilir de tabiiki.Ben belki işin mutfağından hatta bir çok kısmından olduğum için mi bu açıdan bakabılıyorum bilmiyorum ama tasarımcı her zaman eleştiriye açık olmalıdır.Tek tek kimler olduğunu yazmayacağım.Zaten klasikleşmiş bir şey var,alınganlar gene kendini belli edecektir.
Lafı çok dolandırmayalım,bu konuya en ıyı yazıyı en yakın zamanda Sevgili 'moda haftası' yazmıştı,okuduğumda öyle hoşuma gitmişti ki,en baştada en sevdiğim hocalarımdan Vural Gökçaylı'nın yazısı vardı.
Ondan öğrendiğim şeyler bır proje bazlı başladı sonra ders aldım sınıfından ,her dakka bir şey öğrenebileceğiniz değerli insanlardandır kendisi.Bu bir dip not olsun bu yazıda.
Şimdi Gelelim şu bloggerdı şimdi modacıyım diyenlere,uzun uzadıya gezdim ılk başladıklarından şimdiye sayfalarını,özellıkle bır tanesı bir kabustu ınsan hanı rüküş olurda bu kadar mı dersiniz,zaten başta yorum yazanı azmış sonra bır artmış sonrası zaten fecaat,şimdi markası orjınal olmayan şeyi öyle gibi yazan hoş gözukmuyor gözume ,ama bunu sırf onu tanısınlar bıraz parası degıl cok zengınmıs gıbı görsunler diye yapıldığının anlaşılması ise korkunç,başka bir tanesine geçelim o ise sözde başlarda kendini geliştiriyor gözüküyor sonrası sadece reklam dayalı ilişkiler kadar sahte,
Başka bir örnek ise markayı gözumuze sokuyor bariz amaç marka kullanıyorum zenginim mantığımı bunu bir anlayamadım bu gezdiklerimde,saklı isimler,gizli hikayeler,kurgular,yada çok gerçekci ama bunlardan yoksun olana 'ilerde bende böyle olacağım işte 'der gibi örnek teşkil etmeye calışamalar mı?Bu sayı toplamda 10 kişiyi geçmiyor ama ego ile ilgilide bir sorun sanki.
Zaten klasık dıyorum ya alınganlar sosyal medyada yakında sacmalar,ama bunu düzgün bir eleştiri gibi herkes okusa olmaz mı acaba diyorum...:))
Haydi Diğer yazıya doğru koşalımmm:)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder