İzleyiciler

26 Ağustos 2013 Pazartesi

İskoçya: Masalımsı doğa'' üstü bir Ülkeye hoşgeldiniz!!

Gezilecek yerler haritamda bir noktayı daha tamamladım,İskoçya listemdeydi ama sürekli pahallı uçak fiyatlarından ulaşılmaz durumdaydı düşünün bir Japonya bıletı gibi ve gıtmek bu sebeble zor.Ucuz bilet bulmak da hangı mevsimde oluırsa cidden zor ama şans bu ya gıdıse 2 gun kala bır haber geldi ve be valiz toplarken buldum kendimi,pinkymden ayrılmak yine zor geldi neyse ki bu sefer kardeşime ve eşine bırakacağım için daha bir güvenli gittim çünkü pinkyi çok seviyorlar içim rahat gittim ama onu çok özleyerek.
Hersey çarşamba sabahı başladı ,İskoçya ile 4 saat uzaklıktayız fakat bizden 2 saat geri saat dilimindeler.Ağustos ayında olduğumuza aldırmayın 11-16 derece arası bır hava bekliyor sızı sanırsınız Ekimdeyiz.




Neyse Uçaktan alana inerken öğle saatlerinde yeşillik o kadar çok gözümü doldurdu ki hayra olmamak elde değildi.Uçak alana inerken aklımdan tek geçen burada şairler müthiş doğaya aşık olup doğa aşkı şiirleri yazarlar,yazarlar ise mükemmel romanlar çıkarırlar.
Nitekim; Harry Potter,Dr.Jeykill&Mr.Hyde Romanları burada yazılmış hatta yazıldıkları Pub-Cafelere gidince çevre ile özdeşleşince hak veriyorsunuz.
Benimde yazma -çizme-fotoğraf çekme aşkım birbirine kenetlendi böylece yeni tasarımlarıma da güç verecek.Zaten ekosenin geri dönüşü ile bu ülkeye gidişimizle bayağı orantılı oldu ,keyif verdi.Her yerde ekosenın bu kadar hakim olması acaba bir zaman sonra insanı ekoseden soğuturmuyu düşünürken kendime pembe'den sıkılıyormusun dedim cevap açıktı,Hayır.
Önce serin az güneşli biraz ıslak bir yere gelmiş olmak insanı sıcaktan sonra cıdden kışa gelmiş gibi üşütüyor sonra alışıyorsunuz,şuan istanbulda sıcaktan bıkkınlık geçiriyorum orası iyiymiş gelince anladım ama Ağustos ayında da berbat kasvetli bir hava hiç sevimli gelmiyor.
İlk nokta Edinburg oldu buarada söyleyeyim baştan Edinbura olarak okunuyor yanlış söylerseniz İskoçyalılar çok kızıyor :)
Yeşillik o kadar bünyemiz sardı ki bı ara o kasveti farketmez oldum hatta 2 müze yerine doğayı seçtim,daha çok keyif verdi orada bulunmak fotoğraf çekmek o tertemiz havayı solumak.Binaların korunmuşluklarına hayran olup hep aynı şekilde ev yapısına -mimarisine önem vermeleri ise işte budur dedirtiyor insana.İstanbula gelince, inanın midem bulandı üstüste çirkin yapı kütleleri gözüme iyice battı.Yeşiline sahip çıkamayan bir ülke bir şehir olduğumuz için inanın utandım.


Edinburg'ta şansımıza ilk gün hafif güneşli,biraz ıslaktı .ıslanınca sadece üşüme hissi gelmesi gayet mantıklı tabii ve festivalın hala devam ediyor olması ise ayrı bir keyifti.İşte bu noktada yine kendi ülkemi şehrimi düşündüm bizde hemen toma gelir diye geyik bile yaptık oysa Gençler,Üniversite öğrencileri,Genç sanatçı-oyuncular,performanslarını Virgin sponsorluğunda Edinburg meydanında özgürce sergiliyorlardı ve keyif alıyorlardı.








DEVAMI.....
YARIN.....................


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder