İzleyiciler

11 Aralık 2011 Pazar

Oh La La ...Paris :) Part 1-A yüzü

Paristen sevgilerle,
Aralık ayının ilk günlerinde bir baktım ben paris'e gidiyorum.Herşey çok hızlı gelişti ve karar verildi ki.Bu sefer aile ile değil farklı bir seyahat planı vardı.Aslında shopping konseptliydi ama benim alışverişten çok ,sergi gezme ve fotoğraf çekma planlarım vardı.Sergiler sonunda hayal oldu.Çünkü diğer 2 kişi farklı şeyler yapmak istedğinden ve bağımsız gezemeyince olmadı.Neyse ki son gün benim için farklı bır rota çıktı,böylelıkle tumunu kurtarmıs oldum.
Şimdi Ataturk havalımanına gidelım back-up transfer aracı ıle ardından Thy'den valızlerımızı verelim.Sonra Biraz advantage lounge 'da vakit gecırelım ve sonra Uçaga doğru yetışmek için hızla koşalım.Uçağım sabah 07:45 olmasına ragmen alan öyle kalabalıktı ki sanarsınız ki,ya bayram gidişi ya da yılbaşı öncesi.Ama hiçbiri değildi.07:45 uçaga bınıp yerlerımıze oturduk,ben pencere kenarı en sevdığım fotograf köşesi fakat hiçde düşündüğüm gibi bir seyahat başlamadı,sol tarafımda ıkı koltuk boştu ve tam böylesi ne iyi derken,bır kadın arkamdakı koltuktan oraya geldi.ve 3 saat boyunca beni rahatsız etti,şikayet edebilmeyi isterdim alın bu cadıyı yanımdan diye.Ama imkansız olan bir sey tabııkı .Uçaktan fotograf camın kırlılığınden başarısızdı,zaten seyahatte herşey güzel olup o kadının verdiği rahatsız sinir bozucuydu,gazetelerı almış en az 5 tane sayfaları hızlı hızlı cevırıyor,gazetede uçakta dagıtılan gazete buarada sayfalarını elıyle yırtıp cantasına,cebıne atıyor,yetmıyor gazetelerı orata koltuga yıgıyor,orta koltuguda ben cantamı koymustum.Kadın sankı her yer onunmuş gıbı davranıyor,kahvaltı geldı hala aynı tuhaf davranıslarda.Bı ara uyudu sanırım 10 dk .Ama gidene kadar baydı benı,dedım pariste benden uzak olsun yoksa bu kadına çelme takacağım.:)
neyse ki karşılaşmadım taaki dönüş uçağına bınene kadar,aynı uçak hay aksı neysekı yanımda degıldı,korıdorda oturuyordum.

şimdi biraz başlangıc fotografları ıle :Paris'e başlıyorum sonra yazmaya devam edecegım:)




ve uçaktan ınıp valızlerı aldıktan sonra 32 numaralı kapıdan çıkıp:Roisybus ile 10 €uro vererek kişi başı şehre otelımıze doğru yola cıktık.
Opera'ya kadar bu otobusle gıttık zaten son durak orası arada durmuyor.
yanı bır tür Havaş gibi düşünün.
yanımda cins bir çinli vardı ne ingilizce bılıyor dogru duzgun ne fransızca tum yol boyunca 15 dkda bır bu otobus operaya mı gıdıyor dıye sorup durdu,harıtadan gösterek bende evet dırek gıdıyor dıyorum,yok adam anlamıyor.Güne böyle cinslerle başladım ya peşimi bırakmadılar.:)


 Perşembe sabah trafiği :)

 Yol çalışması -kapalı yollar sadece bize mahsus değil:)




Duragın şeylerle hareketı fotoğraflamayı sevıyorum..yakında bu fotograflarım sergıye dönusurse şaşırmayın:)
ve Printemps vitrin :) İstanbul-Temalı:) Vitrin 'i satın alasınız geliyor ama imkansız

devamı :bırazdan ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder